İstanbul’un ikonik otellerinden
The Grand Tarabya,
nefes kesen manzarası ve büyülü atmosferiyle
Lüks konaklama kavramını yeniden tanımlıyor.
İstanbul tarihinde çok özel bir yere sahip olan The Grand Tarabya’dan içeri adım attığınız anda 100 yıllık bir geçmişin, en yüksek mimari ve estetik standartların ve Boğaz’ın parıltısından ilham alan bir ihtişamın büyüsünü hissedeceksiniz. 4.500 metrekarelik spa alanından panoramik Boğaz manzaralı 30 rezidans ve 248 odasına, 1.280 metrekare genişliğindeki görkemli balo salonundan tadına doyulmaz bir gastronomik serüven vadeden restoran ve barlarına kadar her detayında özen, zarafet ve konforu bir arada bulacağınız The Grand Tarabya, Boğaz’a açılan kapılarıyla hafızanızdaki yerini sonsuza kadar koruyacak.
BOĞAZ’IN PARILTISINDAN İLHAM ALAN İHTİŞAM
Boğaz’ın masmavi güzelliğini öne çıkaran modern bir ihtişamla tasarlanan The Grand Tarabya, deniz kıyısındaki konumu ve kıyıya paralel mimarisi sayesinde tüm odalarında, salonlarında, spa merkezinde, bar ve restoranlarında İstanbul’daki en etkileyici Boğaz, Tarabya ve marina manzaralarını sunuyor. Lüks, kalite ve üst düzey hizmet anlayışının bir araya geldiği 12 kattan oluşan The Grand Tarabya’nın özenle tasarlanan 177 misafir odası, 70 süiti, 1 kral dairesi ve 30 rezidans dairesi unutulmaz bir beş yıldızlı konaklama deneyimi vadediyor.
BOĞAZ’IN İNCİSİ TARABYA’DA GÜVENLİ, YEMYEŞİL VE MASALSI BİR ATMOSFER
Boğaz’ın incisi Tarabya'da, kolayca ulaşılabilen bir noktada yer alan The Grand Tarabya, merkezi konumu ile şehrin telaşından çok uzakta zamansız bir huzur sunuyor. İstanbul’un en özel koylarından birinde bulunan The Grand Tarabya, İstanbul Havalimanı’na 42, Sabiha Gökçen Havalimanı’na 54 km mesafede bulunuyor. The Grand Tarabya misafirleri Sarıyer ve Yeniköy’e yürüyerek, Tarihi Yarımada’ya araçla 45 dakikada ulaşabiliyor. Türkiye’nin Hollywood’u olarak nitelendirilebilecek Yeşilçam’ın altın çağında yüzlerce filme sahne olan ve yıldızları ağırlayan bu efsanevi otelin Boğaz kıyısındaki avantajlı konumu sayesinde misafirlerimiz deniz taksi kullanarak trafiğe takılmadan Anadolu yakasına geçebiliyor.
LÜKS KONAKLAMANIN YÜZ YILDIR DEĞİŞMEYEN ADRESİ: THE GRAND TARABYA
The Grand Tarabya’nın, 1900’lü yılların başına kadar uzanan ihtişamlı bir geçmişi bulunuyor. 19'uncu yüzyılın sonunda, bugün The Grand Tarabya’nın bulunduğu noktada Tokatlıyan Oteli’nin ahşap yazlık tesisi hizmet veriyordu. 1954’te çıkan yangın sonucu kullanılamaz hale gelen bu binanın yerini 1966’da, inşaatı yaklaşık 10 yıl süren Büyük Tarabya Oteli aldı. O dönem İstanbul’daki üçüncü beş yıldızlı otel olan Büyük Tarabya Oteli, kısa sürede topladığı ilgiyle yerli ve yabancı seçkin misafirlerin ilk tercihi haline geldi ve Türkiye'nin ünlü yıldızlarının oynadığı pek çok sinema filminin de sahnesi oldu. Bu parıltılı dönemin ardından, tadilat nedeniyle uzun süre sessizliğe bürünen Büyük Tarabya Oteli, 2006 yılında İzzet Bayraktar’ın kurucusu olduğu Bayraktarlar Holding tarafından satın alınarak 6 sene süren bir restorasyon ve renovasyon sürecine girdi. Tarihi ve muhteşem konumu açısından İstanbul’un en özel otellerinden olan Büyük Tarabya Oteli, 12 Şubat 2013’te yenilenen yüzü ve tüm ihtişamıyla The Grand Tarabya olarak hizmet vermeye başladı.
Leading Hotels of the World (LHW, 2013-2021) üyesi olarak kapılarını açan The Grand Tarabya, Ace of M.I.C.E. tarafından “Marmara Bölgesi’nin En İyi Toplantı Oteli” (2015), CATHIC tarafından “Türkiye’nin En İyi Yeni Oteli” (2013), Ekonomist ve Capital dergileri tarafından ise “Kent Oteli” kategorisinde “Türkiye’nin En Başarılı Turizm Yatırımlarından Biri” seçildi. Ayrıca American Academy of Hospitality Sciences tarafından “5 Star Diamond”, European Hotel Awards tarafından “En İyi İç Mimari” ödüllerine layık görüldü ve SKAL Istanbul’un “Şehir Oteli 2013” ödülünü aldı.